7 Eylül 2010 Salı

Tek Kelimeyle HAYIR


















            Bütün maddeleri zincir gibi birbirine bağlayıp anayasayı değiştirmeye çalışmak çok ince işlenmiş bir oluşumun son noktası aslında. Gözümüzle görmeden inanmazdık eskiden bazı şeylere. Şimdi ne televizyondan izleyebiliyoruz ne de gazetelerde okuyabiliyoruz.

En sevdiğim filmlerden biri olan Emir Kusturica'nın yönetmenliğini yaptığı (1995) yapımı Underground'ta II. Dünya Savaşı sırasında halk yer altındaki sığınaklara yerleştirilir. Savaş sona ermesine rağmen çakal bir karaborsacı bunu yer altındakilere haber vermez. Yer altında yapılan silahları satarak çok zengin olur. İnsanlar evlenip, çocuk doğurup, silah üretiminde çalışıp güneş yüzü görmeden hayatlarını sürdürürler.

Ne yazık ki karnı doyduğu, işleri iyi gittiği ya da keyfini sürdüğü sürece kimse harekete geçemiyor. Korku, acizlik hiç bu kadar doldurmamıştı Türk halkını. Azalmaya yüz tutan aydınların, Atatürkçülerin çözümlediği bir tablo var, duyarlı halkın bas bas bağırdığı. Ama bir yandan diğerleri damardan çevrelerken ülkeyi çok pasif kalıyoruz.

Bu tatil resmiyle yola çıkan ama resmin arkasındakileri simgeleyen bir yazı aslında. Doğru, tatilimi Çeşme'de en sevdiklerimle yapacağım, HAYIR oyumu kullanmak için Pazar sabahı İzmir'de sandık başında olacağım.

Zülfü Livaneli'nin 16 Kasım 2005'te kaleme aldığı öngörü yazısı ise çok kısa ve güzel bir özeti şu an bulunduğumuz durumun. Okumanızı tavsiye ederim.

http://www.herturlu.net/forum/forum_posts.asp?TID=3156

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder