31 Mart 2010 Çarşamba

Oh Very Young


Dostum! Benzer şeyleri kaç defa yaşıyoruz. Kaç kere ölüyoruz çıkmazların içinde. Hangi bilinmez yol bizi bulunduğumuz noktadan ayrılıp farklı birşeyler yapmaya itiyor. Güveneceğimiz insanları hangi testler sonucunda belirliyoruz. Sevdiklerimiz için kaç kere kendimizden ödün verip fedakarlıklar yapıyoruz.

Cat Stevens nostaljisi yaptığım bir gece aklıma bu felsefik cümleler geldi. Sonra Mart'ı bitirmeden büyükbabamı yakalamak istedim. Çünkü O'nu kaybedeli üzerinden 3 sene geçti ve Ben hiçbir zaman "o an'a" yetişemediğim için içimde tekrardan yaşıyorum bazı şeyleri. Shuffle bu cümleyi duyduktan sonra fikir değiştiriyor.

"She hangs her head and, cries on my shirt
She must be hurt very badly
Tell me what's making you sadly?
Open your door, don't hide in the dark
You're lost in the dark, you can trust me.
'Cause you know that's how it must be" diye fısıldıyor.


Çok uzaklarda yeni bir şehri keşfederken aniden burnunuza çok bildik bir koku takılır ve sizi altüst eder ya. Çünkü o kokunun içinde binlerce anı gizlidir. Mesela bir elin sıcaklığı, sizi karşılarken büyüyen gözbebekleri, yarattığı güven atmosferi, 'ben hep burada olacağım' diye size verdiği yıkılmaz, parçalanmaz his. İşte öyle oldu yakın zamanda. Bu şehirde (Istanbul) çoğu insanın İzmirlilerden duyup da anlamadığı şey. İzmir'i özlemek, Çeşme'yi özlemek.  Baharla ve büyükbabamın anılarıyla beraber o his sardı yine dörtbir yanı. Şu an muhtemelen tozlarla ve otlarla kaplı olan eski Çeşme evinin içine girdi rüyalarım.

Tüm sevdiklerimin sonsuza kadar benimle olacağına inandırmıştım kendimi. Derken aynı insan üniversiteye gider gitmez almıştı ilk haberi. Sessiz bir veda olmuştu dedemin gidişi çünkü o herşeyi izleyen, hayatı kendisine getirdiği şekilde yaşayandı. Ardından büyükbabamı kaybetmek yaşamı boyunca akıntıya karşı kürek çekip mücadele eden sabırsız adamın oyunun dışında kalmaya tahammül edememesiydi. Sonrasında bakınca her ikisinin de benim hayatıma türlü mesajlar bıraktıklarının farkına vardım.

Çok şeyi özledim ve kaçış noktalarıyla birlikte O'nları zaman içerisinde burada paylaşarak kendimle beraber sonsuzluğa gitmelerini sağlamak istiyorum.  Hayatınızın merkezi kaydığında ve yenisinin nerede olacağını kestiremediğinizde ise daima ileri bakmanızı tavsiye ediyorum. Aynı araba sürerken, bisiklet kullanırken yaptığımız gibi. Hep ileri bakmak. Ve o bitmeyen yolculukta mola verdiğiniz an gerçekten değer verdiğiniz insanların sizin için yaptıklarını ve size söylediklerini düşünün. Bakış açınızı biraz daha genişletip kendinizi onların yerine koyun. Kaç yaşında olduğunuzu önemsemeden o çocukluğu, şımarıklığı, tutarsızlığı yaşayın...

Seni çok özledim Büyükbaba...

23 Mart 2010 Salı

Arizona Dream


Bahar aylarında ardı arkası kesilmeyen tatil köyü, otel tanıtım programlarını hatırlar mısınız? Peki onların jenerik müziğini? İşte o müzik aynı zamanda Emir Kusturica'nın efsane filmlerinden Arizona Dream'in de soundtrack'idir. Yani uçuşan balıklarla ilk tanıştığımız film.

Bazı zamanlar zihnimizde küçük hamster'lar koşuşturmaya, balıklar uçuşmaya başlar. Bir anda herşey bulanıklaşır. Aslında düzlüğe ulaşıp herşeyi oturtmadan önce son safhadır bu. Düşüncelere çomak sokup karıştırmak iyidir.

Şimdi vereceğim tarif ise gerekli malzemelerin yanında boş bir zihinle yapılabiliniyor sadece. Biraz da deniz kokusu...




LİMONLU LEVREK


1 kg deniz levreği ( fileto yapılmış olursa servisi ve yemesi daha kolay olur)
2-3 diş sarmısak
1 limon suyu
1 tatlı kaşığı un
deniz tuzu
karabiber
biraz kekik ve bir tutam fesleğen


Balıklar teflon kaba dizilir. Yanına sarımsaklar konur. Diğer malzeme bir bardakta çırpılıp balıkların üzerine dökülür. Kapağı kapatılıp hafif ateşte 25-30 dk. kadar pişirilir.

Buon appetit (;

15 Mart 2010 Pazartesi

Şarap Bulamazlarsa Sangria İçsinler


Ayağımın tozuyla Barcelona'dan gelip ilginç detayları paylaşmadan geçmek olmaz. İşte bunlardan ilki Ispanyolların meşhur içkisi Sangria. Sangria aslında yokluktan ortaya çıkan orta kalitede şarap, bilimum içkiler ve meyvalardan oluşan içimi de keyifli bir içecek

Jale Balcı'nın Aperitif Menüler kitabından güzel bir Sangria tarifi:

1 şişe kırmızı şarap
35 cl portakal likörü
15 cl rom
15 cl konyak
1 su bardağı portakal suyu
5 yemek kaşığı şeker
2 adet kabuk tarçın
1 adet elma, küp küp doğranmış
1 adet armut, küp küp doğranmış
1 adet portakal küp küp doğranmış
1 adet muz,küp küp doğranmış

Tüm sıvı içeçekleri bir kapta karıştırın. Meyve dilimlerini de bu karışıma katın ve hepsini karıştırın.
En son şeker ve tarçını ilave edin ve ağzı kapalı bir kapta buzdolabında veya serin bir yerde yaklaşık 24 saat bekletin. Soğuk servis yapın.

Güneş Kokulu Reçel















Tam da bahara girerken, ama havalar pek baharı hissettirmezken, baharı hatırlatan güneş kokulu bir reçel yapmalı, yaz günlerinde yerken portakal ve limonu anmalı :)

Leyla Teyze'nin narenciye reçeli:

Malzemeler:

1 adet greyfurt
1 adet portakal
1 adet limon
2 kg. tozşeker

Yapılışı:

Yıkanan malzemeler önce kabukları ile beraber dörde bölünür, sonrayine kabuklarıyla beraber
ince ince dilimlenir. Çıkan çekirdekler yarım bardak su içine konur. Meyvalar ise 10 bardak su
içinde 12 saat bırakılır. Sonra suyuyla beraber bir taşım kaynatılıp, tekrar 12 saat bekletilir.
2 kg. şeker ve yarım bardak suda beklemiş çekirdekler (suyu süzülüp) eklenir ve birlikte kaynatılır.
Reçel kıvamına gelince ateşten alınıp soğumaya bırakılır. (Reçel kıvamına geldiğini anlamak
için bir tabağa damlatılır, Damla su gibi dağılmadan duruyorsa reçel oldu demektir)


8 Mart 2010 Pazartesi

Sağlıklı Ambalajlar


Küresel Isınma'nın her geçen yıl etkisini artırdığı günümüzde çevre bilinci ve farkındalık adına bazı gelişmeler oluyor. Plastiği en çok kullanan ülkelerden biri olan Türkiye yavaş yavaş alışverişlerde kese kağıdı ve kumaş torbalara yönelmeye başladı. Geç olsun, güç olmasın diyerek küçük bir araştırma yaptım.

47 yıldır ambalaj üretiminde birçok sektör için kağıt poşet üreten Öztaş Ambalaj modern ve sağlıklı ürünleriyle takip edilmesi gerekenler listesine girdi. E-katalog'unu da içeren internet sitesini ziyaret edip özel günleriniz ve hediyeleriniz için siparişte bulunabilirsiniz.

http://www.oztasambalaj.com.tr/

1 Mart 2010 Pazartesi

MSA ile Bahar Lezzetleri


Geçtiğimiz ay Mutfak Sanatları Akademisi'nin ev sahipliğinde Alafortanfoni ve Cumartesi Şarapları'nın düzenlediği Şarap Eğitimi ve Pizza&Salata Workshop'ında buluşmuştuk. Eğlence, keyif ve lezzet dolu programın ardından sertifikalarımızı aldık.

Şimdi de öğrendik ki Mutfak Sanatları Akademisi'nin Mart Ayı programı belli olmuş. İtalyan Mutfağı Seçmeleri ve Le Cordon Bleu menüde ilk sıradaki yerini almış.

Siz de keyifli ilkbahara girerken kendi kendinizin aşçısı olmak ve MSA Mutfak Sanatları Akademisi'nin renkli mutfağında, usta eğitmenler eşliğinde yeni lezzetler keşfetmek istiyorsanız bu fırsatı kaçırmayın!

Etkinliğe katılmaya karar verirseniz öncesinde Meryl Streep'in Julie & Julia filmini izlemeyi unutmayın!

"Buoooooon Apetit (: "

Detaylı bilgi için bir tık yeter.