14 Ağustos 2013 Çarşamba

Kısır Farkıyla


İlk kısırım vatana millete hayırlı olsun :)

Malzemeler:
3-4 adet taze soğan
1 limon
2 orta boy domates
5 adet ufak salatalık turşusu (bir avuç dolduracak kadar)
1 orta boy kuru soğan
2 tahta kaşık zeytinyağı
1 tepeleme yemek kaşığı biber salçası
1 tepeleme yemek kaşığı domates salçası
2 bardak (1 bardak=150 ml.) köftelik bulgur
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 çay kağığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
Yarım çay kaşığı tuz

Yapılışı:
  • 2 bardak bulguru derin  bir kaseye koy, üzerine bulgur ile aynı hizaya gelecek şekilde kaynar su koy. (şişmesi için )40 dk bekle
  • Kuru soğanı küp küp doğra , tavaya 1 tahta kaşık zeytinyağı koyarak soğanı rengi değişip ölene kadar çevir (5-6 dk)
  • Biber ve domates salçasını ekle 3-4 dk. soğanla döndür.
  • Şişen bulgurun bulunduğu kaseye soğan ve salça karışımı ekle bulgurla karıştır.
  • İçine nane, kırmızı biber, karabiber, kimyon ve tuz ekle iyice karıştır.
  • 1 dolu tahta kaşık zeytinyağı ve 1 limon suyunu ekle karıştır.
  • Küçük küpler halinde kesilmiş turşuyu ekle
  • Taze soğanı incecik kıyıp üzerine ekle
  • 2 küçük küp halinde doğranmış domatesi ekle ve domatesleri ezmeden kısır içine karıştır

Buon appetitoooooo :)



 

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Bir Turna Olsam Yollara Vursam

              

Günlük sorumlulukların kamujlajı arkasından kendime dönebildiğimce çok sevdiğim dostumun dedesini sonsuza uğurlamasını paylaşıyorum bugün. 

Dünyadan ve yakın çevremizden ahlaklı,dürüst,iyi niyetli adamlar eksilirken koruyucu meleklerimiz de seyrelip gidiyor.. 

(Büyükbabamı rüyalarımda göremiyorum. Endişem beni unutması değil, sadece benim hayatın telaşesinde onun yokluğuna, o derin boşluğa alışkanlık geliştirmem, ne yazık..)

Kısa tanışıklığımızda yüzümü hep güldüren ve en önemlisi Miray gibi sevgi dolu, güzeller güzeli bir torun yetiştiren, çocukları ve torunlarına insanları daima sevmeyi öğreten güzel insan, nurlar içinde yat!


6 Haziran 2013 Perşembe

Gururluyum....

Tam gençlikten ümidimi kestiğim anda, Tam bizim nesil duyarsız bir gençlik yetiştirdi deyip dövündüğüm anda, Tam bitirdiler yurdumu dediğim anda, Öyle gümbür gümbür uyandıki gençler, Öyle akılcı eylemlerle sahip çıktılarki olaylara, Geçmişte tabanca, taş tüfek direnen nesilden çok ayrı olarak, Sevgi, saygı, akıl, mizah..... Ohhh dedim nihayet Emeklerimiz hiç boşa gitmemiş, Oyuncaklarıyla oynar sandığımız çocuklarımız Aslında can kulağıyla bizleri dinlermiş. Onların seline kapılıp sokaklarda, meydanlarda Gururla haykırmakta bize görev oldu sonunda.......

Hala Umut Var!

 

Bir haftadır hayatımda yaşadığın tedirginliklerin, öfkelerin, kalp kırıklıklarının, kuruntuların ne kadar önemsiz olduğunu, bu ufak dozun hayatımı etkilemesinin sadece 'tuzu kuruluk'tan meydana geldiğini öğrendim.

Bir haftadır 11 senedir yaşadığım sinir harbi geride bırakılabilir hale geldi. Camımı açıp komşularımla sohbet ettim, sokağa inip hiç tanımadığım insanlarla.. çok uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı gördüm,daha fazla dinlemeye daha fazla sorgulamaya başladım.

Ne olursa olsun, tüm yorumlara rağmen sonucun Türkiye için iyi olacağına inancım tam. 1940'larda 70'lerde hatta 90'larda değiliz artık. Kendi söküğünü diken bir nesil, kendini her zamankinden daha hızlı toparlayan bir sistem var. Ne 10 sene geriye götürür farkındalık bizi ne de yolumuzu kaybettirir. İçimizdeki küçümsenen, uyuyan değil ama doğduğumuzdan beri uyutulmaya çalışılan devi ortaya çıkarır. Rant için, çıkar için değil, savunduğumuz değerler için olgunlaşmayı, yetiştireceğimiz bireyleri de bu doğrultuda yönlendirmemizi sağlar.

Bu güzel ülkede , bu güzel topraklarda vaktiyle ayrık otlarının büyümesine izin verilmişse biz başka bahçeler aramaya değil, kolları sıvayıp o otları temizlemeye soyunuruz. Zira tarih kaçışlar, felaket senaryoları üzerine değil mücadele temellerine oturmuştur hep.

Biz BİR olabildikçe böyle.. Hala UMUT VAR!
















 

22 Nisan 2013 Pazartesi

Gitmem Daha..

 
"Gitmem daha, kanım kaynıyor hala
Gitmem doymadım ben aşka
Bırakmam gölgemi ardımda
Alırım yanıma onu da
 
Her şeyden korkardım küçük bir çocukken
Şarkı söylemeyi karanlık öğretti bana
Yalnızlıktan öğrendim binlerce masalı
Ve hüzünden öğrendim sevmeyi
Bir gün daha perdeler kapanmakta
Kaçmam ben pişman olsam da
Hayat iştahla dişlediğim elma
Kaçmam yaşarım inadına"

İzmir'in Kızları Değil Erkekleri Aslında.. Sevgili Babama

 
Farklı olan İzmir'in kızları değil erkekleridir aslında..
Hürriyet yazarı Ayçe Dikmen'in 14 Haziran 2012 tarihli Babalar Günü yazısından:


18 Nisan 2013 Perşembe

Bir Masaldı Aslında



İzmir damarlarımıza işledi yine. 2 gün bir düş gördük ve tekrar İstanbul'da açtık gözlerimizi. O kadar kör olmuşuz ki burada ne bulunduğumuzun yerin tadını alabilir haldeyiz, ne de gittiğimiz yerde kalabiliriz. İşte araf tam da bu zaman diliminde herşeyden fazla.

"Bir masaldı aslında
Ne yazık sonu yoktu
Bir şarap sofrasında hazin bir vedayla son buldu
Ama bizi biliyorduk,
Bir daha çok zordu,
Kederle gülüyorduk o esnada,
Bir yıldız hızla kayıyordu...

Ahh Geçiyor bizden
Ahh geçiyor ümitler
Can çekiyor elbette
Ama çok yaralı gönüller

Bıraksam herşeyi dönsem bir türlü.."