6 Temmuz 2010 Salı

After All, You are My WONDERWALL

Babamın abime ilk toplama çıkarma egzersizlerini yaptırdığı, benimse anaokul yıllarımda trafik polisi olup ceza kesme oynadığımda + işareti yapmak için kullandığım elma şeklinde bir tahtamız vardı. Tebeşiri 3 boyutunun herhangi birinden de kullansam bir iz çıkarabildiğimi öğrenmiştim o zamanlarda. Belki 2+9 bir anlam ifade etmiyordu ama malzemelerin fütursuz kullanımları beni garip bir şekilde mutlu ediyordu, yaş 5.

Daha sonrasında ise binlerce defter; renkli, çizgili, kareli, baskılı, stickerlı vs. Hepsi bir heveslikti, hepsi hayatımın belli bölümlerinin minimum karelerinin kanıtıydı. Hiçbir zaman son sayfasına kadar kullanamadım bir defteri.

Ama o mıknatıslı, raptiyeli board'lar herşeyi taşıdı. Beğenilen bir resmi, küçük notları, bir yazıyı, kitap ayraçlarını, ilginç şekilleri, kurdelaları, en komik resimler, hayran olunan karakterleri. Ve olgunlaşma mevsimlerinin hepsine teker teker ışık tuttu. Bu nedenledir ki beni en çok board'ları boşaltmak üzmüştür. Defterin arasındakiler iki kapak arasında kalır ama oraya yapıştırdıkların evinin, odanın bir parçasıdır, boşaltmak ise taşınmaktır.



Wonderwall ister kütüphanede ister mutfakta ister çalışma odasında her yerde karşımıza çıksa.. İleride evimde bir duvarda herkesin kendinden bir anı bırakmasını isteyeceğim yegane sistem işte BU'DUR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder